"Nuh Tufanı"na Denk Bir "İdrak Tufanı": "Yürüyen Büyük Doğu: İBDA"
Dünyaya gelmiş en son büyük ve güzel insan Büyük Şahid İBDA Mimarı Mütefekkir Kumandan Salih Mirzabeyoğlu tarafından “Yahudi şeyi Kamalizm”e karşı gerçekleştirilen “1999 Metris Kıyamı”, “1999: Ümmetin Kurtuluş yılı… Müslümanlar dik durun karşınızda leşler var.” mottosu üzerinden yerini, değerini ve izahını bulmuştur, denilebilir. “1999 Metris Kıyamı” üzerinden daha bir anlamlı hale gelen “2023 Aksa Tufanı Harekatı”nı da bu çerçevede değerlendirmek sanırım çok yerinde olacaktır. Çünkü, “2023 Aksa Tufanı Harekatı” üzerinden topyekün dünyada yaşanan kitle hareketleri de göstermektedir ki, “Yürüyen Büyük Doğu: İBDA” ruh ve fikir sisteminin teklif ettiği “Yeni Dünya Düzeni”, topyekün dünya insanının şuuraltı dünyası tarafından adeta bir tür “Kurtuluş Gemisi” keyfiyetinde karşılanmaktadır. Bu arada hemen şunu da söylemek gerekir ki, “Yürüyen Büyük Doğu: İBDA” ruh ve fikir sistemi, “Kıtalar Çapında Bir İhtilal”i de öngörmektedir, haber vermektedir.
İBDA Mimarı’nın “Sona geldik, en sona…” sözü üzerinden bir değerlendirme yapmak icab ettiğinde, “kıyamet öncesi” bir zaman diliminde yaşadığımız çok açıktır. “Kıyamet öncesi” bir zaman dilimi yaşıyorsak eğer, ki ben şahsen kıyamet öncesi bir zaman diliminde yaşadığımıza inanıyorum, “İstikbal İslamındır” mutlak müjdesi çerçevesinde, İslamın topyekün dünya hakimiyeti de gerçekleşecektir demektir. “Arz-ı Mevud” hayali kuranlara düşen ise sadece avuç içini yalamak olacaktır. Bu çerçeveden olarak;
“2023 Aksa Tufanı Harekatı” üzerinden topyekün dünyada bir “Vicdan Patlaması” yaşandığı çok açıktır. Yaşanan bu “Vicdan Patlaması” süreç içerisinde, “Nuh Tufanı”na denk büyük bir “İdrak Tufanı” şeklinde kendisini gösterirse hiç kimse şaşırmasın. Büyük bir “İdrak Tufanı”ndan söz ederken, herhalde idraklerin pat pat şeklinde patlamasından söz etmediğimiz anlaşılmıştır. Öyleyse; bahse mevzu “İdrak Tufanı”ndan kasdımız nedir? Yani, sözkonusu “İdrak Tufanı”nın mahiyeti veya keyfiyeti hakkında ne veya neler söylenebilir?
Her şeyden evvel, içinde yaşadığımız yeni zaman ve mekan, kıyamet öncesi belirli bir zaman ve mekan olması hasebiyle, “İstikbal İslamındır” mutlak müjdesine yataklık etmektedir. Ki bu durum, mutlak ölçü ile de sabittir. Bundan dolayıdır ki, zamanın manasıyla mutabakatı olan “Yürüyen Büyük Doğu: İBDA” ruh ve fikir sistemi, “İstikbal İslamındır” mutlak müjdesine de yataklık etmektedir. Hal böyle olunca, “Vicdan Patlaması” üzerinden daha bir derinden hissedilen “Nuh Tufanı”na denk bir “İdrak Tufanı” herkes ve de her kesim tarafından daha bir hissedilir durumda kendisini gösterecektir. Bizim burada yapacağımız kısa ve öz bir çözümleme bu mevzuun lübbüne veya özüne de işaret etmektedir.
“Ben yaşadıklarımı şiirimde de yazarım” sözünün sahibi Büyük Doğu Mimarı Üstad Necip Fazıl, “Halim” isimli şiirinde, “Fikirle çizilmiş suret” halinde bizzat kendi halini şu şekil izah etmektedir:
“Benim bu sahipsizler yurdunda halim ne mi?
İn-cin yok bir ummanda düdük çalan bir gemi”
“Üstadım Necip Fazıl ve benden başka hiç kimse şiirde mananın suretini bulabilmiş değildir” sözünün sahibi İBDA Mimarı ise, “Gemi” manasını mündemiç “İBDA” isimli şiirinde, tıpkı Üstadı Necip Fazıl gibi, “Fikirle çizilmiş suret” halinde kendi halini şu şekil açık etmektedir:
“Neyi kurtarıyorsun vakit varken
Yetiş kalkan bu gemi en son çare!”
Evet, Büyük Doğu Mimarı Üstad Necip Fazıl, kendi halini, diğer bir ifadeyle de, şahsında tecelli eden yüce manayı “Nuh’un Gemisi”nden mülhem “Gemi” metaforu üzerinden topyekün dünya insanına takdim ederlerken, Üstadı Necip Fazıl’ın haliyle hallenen İBDA Mimarı Mütefekkir Kumandan Salih Mirzabeyoğlu da kendi şahsında tecelli eden yüce manayı yine “Nuh’un Gemisi”nden mülhem “Kurtuluş Gemisi” metaforu üzerinden topyekün dünyaya ilan ediyorlar.
Mevzu anlaşılmıştır sanırım. “İslam Tasavvufu karşısında Batı Tefekkürünü hesaba çeken” “Yürüyen Büyük Doğu: İBDA” ruh ve fikir sistemi, “2023 Aksa Tufanı Harekatı” üzerinden “Vicdan Patlaması” yaşayan topyekün dünya insanına “Nuh Tufanı”na denk bir “İdrak Tufanı” yaşatacağı ve yine “Nuh’un Gemisi”nden mülhem bir “Kurtuluş Gemisi” keyfiyetinde görüneceği çok açıktır.
Doğru söylemek gerekirse, bir tür “İdrak Tufanı” şeklinde temayüz eden “Yürüyen Büyük Doğu: İBDA” ruh ve fikir sistemi, sadece dünya insanı açısından değil, bizim insanımız açısından da sahici bir “İdrak Tufanı” keyfiyetindedir. Kim ki fikri konsept içerisinde kendi şahsi hakikat veya benlik davasında murada uygun olarak hareket eder, yani “Ben Kimim?” istifhamı karşısında “Sen Kimsin?” şeklinde temayüz eder, bilinsin ki “Kurtuluş Gemisi”nde kendisine yer bulacak olan kişi de o olacaktır. “Kurtuluş Gemisi”ne uzaktan bakarak gemi güzellemesi yapmak, yüreğin o gemide olsa bile, açıktan geçen gemiye mendil sallamak manasını mündemiç olacağından, büyük ölçüde kurtarıcı olmayacaktır. Vesselam.
Hoşça kalın, Allah’a emanet olun!
Osman Temiz
4 Aralık 2023, Eyüp Sultan – Rami / İstanbul