Karanlık Mod
Image
Logo
İBDA Mimarı:

İBDA Mimarı: "Deccal İsrail'dir"

Selamların en güzeli olan Allah’ın selamı ile…

 

Mevzu başlığımız, İBDA Mimarı’nın mühim bir tespiti halinde, “Deccal İsrail’dir” şeklinde…

 

Bu sözün mana ve ehemmiyeti, halihazırda Filistin ve İsrail arasında yaşanan büyük savaş üzerinden daha bir anlamlı…

 

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı Deccal İsrail’e karşı çok yerinde büyük bir taarruz gerçekleştirdi. Yüzlerce İsrailli öldürüldü veya esir alındı. Yediği darbenin şokunu tam 10 gündür üzerinden atamayan Yahudi, bütün var gücüyle Gazze topraklarında bugüne kadar görülmemiş bir şekilde hava saldırısı gerçekleştiriyor. Büyük Taarruzun üzerinden 10 gün geçmesine rağmen Yahudi, ne yapacağını bilememenin öfkesiyle, Gazze üzerinde savaş suçu sayılabilecek imha edici fosforlu bomba yağdırmaya devam ediyor. Binlerce yaşlı, kadın ve çocuğun katledilmesinin yanında, Gazze’deki hastahane ve okullar dahil sivil yerleşim bölgelerini de büyük ölçüde yerle bir etmeye devam ediyor. Filistin tarihi itibariyle 100 yıllık, ama insanlık tarihi itibariyle neredeyse 3000 yıllık bir derin hafıza ve bunun meydana getirdiği öfke kazanı, dünyada tek bir tane Yahudi bırakmayacak şekilde kaynamaya devam ediyor. Öfke kazanı taşmaya başladığında, nasıl bir tsunamı meydana gelecek, şahidlik edenlerden dinlemek gerekecektir. Yarabbi, bizleri o kutlu ve mutlu günde şahid kullarından eyle! Amin!

 

Evet, belki de halihazırda yaşananların mahiyeti çok az kişi tarafından biliniyor. İçinde yaşadığımız yeni zaman ve mekan, insanlık tarihinde beklenen büyük final müsabakaya şahidlik edecek gibi görünüyor. Bu büyük final müsabaka, İslam Tarihinde “Melhame-i Kübra” olarak da adlandırılan, mesela batında kalb hakikatinde bitişik ruh ve nefs arasındaki müsabakanın zahirdeki yansıması halinde, genelde Hak ve Batıl veya Mümin ve Kafir, özelde ise Mehdi ve Deccal veya Müslüman ve Lanetli Yahudi arasında gerçekleşecek gibi duruyor. Doğrusu bu mevzuda şüphe muhal!

 

Mehdi ve Deccal arasındaki savaş, temelde “Yeni Dünya Düzeni” kurucu iradesi olmak mevzuunda düğümleniyor. Bu savaşta Deccaliyyet, lanetli Yahudi’nin şahsında “Arz-ı Mevud” hayali kurarken, müjdelenmiş Müslümanların şahsında Mehdiyyet ise, “İstikbal İslamındır” mutlak müjdesinin tecellisine şahidlik etmeyi murad ediyor. İnancımız o dur ki, “İstikbal İslamındır” mutlak müjdesine yataklık eden “Yürüyen Büyük Doğu: İBDA” ruh ve fikir sistemi, Mehdiyyet mevzuunda temsil makamı olarak anlam kazanıyor. Başta Anadolu Müslümanları olmak üzere, topyekün dünya Müslümanları ve dahi topyekün hak ve hakikat kaygısı taşıyan sahici insan soyunun ilkin görmesi gereken bundan başkası değildir. Bu manadan olarak;

 

Halihazırda Filistin’de yaşanan savaş, basit ve sıradan bir savaş değildir. Topyekün insanlık adına verilen çok büyük bir savaş olduğu tez elden anlaşılmalıdır. Bu savaşın mutlak galibi, muhakkak ki müjdelenmiş Müslümanlar olarak İslam ümmetidir. Ama öyle ama böyle, Allah vaadini gerçekleştirecektir. Çünkü Allah, “İstikbal İslamındır” mutlak müjdesini bizzat Allah Resulü’nün ümmetinin şahsında Sevgili Habibi’nin müjdelemiştir. Bu mutlak müjdenin gerçekleşebilmesinin liyakat şartlarına sahib olmak, Ümmet açısından çok büyük bir yük olarak durmaktadır. Bu yükün kolay taşınabilmesinin biricik vasıtası, “Yürüyen Büyük Doğu: İBDA” ruh ve fikir sisteminden başkası değildir. Bunun böyle olduğunu anlayan beri gelsin!

 

Peygamber katili lanetli Yahudi, melekler arasında Şeytan’nın rolünü insanlar arasında üstlenmiş olmanın dayanılmaz hafifliği karşısında, hem bu dünya ve hem de öte dünyada cehennemi yaşamaya mahkum edilmiş bir kavimdir. Dünyaya gelmiş en son büyük ve güzel insan Büyük Şahid İBDA Mimarı Mütefekkir Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun “Deccal İsrail’dir” sözü, yeni zaman ve mekanda yaşayan sahici insan soyuna çok şey söylemeli! Ayrıca, “Gerçek bir Büyük Doğu projesinde, Ortadoğu’da İsrail diye bir devlete yer yoktur” sözü de, devletler nezdinde çok dikkati şayan bir sözdür. “Yeni Dünya Düzeni”nde yerli ve milli devlet olmak heva ve hevesinde olan devletler açısından ayrıca dikkati şayan bir sözdür.

 

Yeri gelmişken, halihazırda, Devlet-i Ebedmüddet manası gereği, Osmanlı bakiyesi üzerine kurulan devlette “devlet aklı”nın çok ama çok dikkat etmesi gerekiyor. Malumdur ki, “İstikbal İslamındır” mutlak müjdesine yataklık eden “Yürüyen Büyük Doğu: İBDA” ruh ve fikir sistemi, kendisine mekan olarak Müslüman Anadolu topraklarını seçmiştir. Bundan dolayıdır ki, halihazırda devlet idaresinde elinde inisiyatif bulunduran “Cumhur İttifakı”nın da çok ama çok dikkat etmesi gerekiyor. Herşeyden evvel, kiminle ve niçin ittifak edilmesi gerektiğinin çok iyi tahlil edilmesi gerekiyor. İlkin bilinmesi gereken şey şudur ki, kim ki lanetli Yahudi ile ortak hareket etmiştir, asla ve kat’a hedefe ulaşamamış ve elindeki tüm imkanları da süreç içerisinde heba etmiştir. Lanetli Yahudi, suya götürür ama susuz getirir. O nerede bir ve bütünlük görse, onu derhal ifsad etmenin hesabı içerisinde olmuştur. Ayrıca, başlarına gelecekleri herkesten çok daha iyi bildiklerinden, sürekli olarak, istikbal vaad eden verimli her bir noktanın da tam merkezinde konuşlanmanın hesabı içerisinde olmuşlardır.

 

Unutmamak gerekir ki, mesela Emeviler eliyle İslamın Kafkasya üzerinden topyekün kıt’a Avrupasına yayılması, Yahudi eliyle engellenmiştir. Ne ilginçtir ki, o günkü şartlarda Yahudi, Hazar Türkleri eliyle İslamın Avrupayı fethinin önüne geçmiştir. O günkü şartlarda Hazar Türkleri, adeta satın alınmıştır. Hazar Türklerinin Yahudiliği seçmiş olmaları, iradi tercihlerinden ziyade, para ve altın karşılığında olmuştur, denilebilir. Yahudi Hazar Türklerinin bugünkü zenginlikleri, o günkü Yahudi sermayesi olduğu pekala söylenebilir. “Yeni Dünya Düzeni” kurucu iradesi rolü iddiası bir yana, mesela Hazar Türklerinden olduğu söylenen Roşiltlerin sermaye yönetiminde başrol oynaması, aslında daha derinde Yahudi Sermayesinin rolüne işaret eder. Bu da son tahlilde lanetli Yahudi ile ortak hareket etmeyi davet eder ki, halihazırda İslamın dünya hakimiyetinin engellenmesi için yeni bir oyunun başlangıcına delalet eder. Evet, yine Yahudi eliyle ve bu sefer de Müslüman Anadolu Türkleri eliyle İslamın topyekün dünyaya yayılmasının önüne geçilmiş olur. Müslüman Anadolu Türkleri açısından bundan daha büyük bir hainlik düşünülemez!

 

Daha evvel Youtube Kanalımızda son dönem Anadolu depremleriyle ilişkili olarak söylediklerimizin çok dikkatlice kritik edilmesini umuyorum. Orada paylaştığımız üç video serisinde de ayrıntılı bir şekilde üzerinde durduğumuz gibi, lanetli Yahudinin stratejik davranış psikolojisi sadece ve sadece “İstikbal İslamındır” mutlak müjdesinin engellenmesine yönelik olarak anlam kazanmaktadır. Tek bir Yahudinin dahi dünyada kalmamasını öngören “istikbal İslamındır” mutlak müjdesi, Yahudi açısından bir ölüm kalım mücadelesi olarak görülmektedir. Bundan dolayıdır ki Yahudi, İslamın izzet ve şerefini temsil makamında olarak gördüğü her oluşum veya devlet bünyesinde kendisine yer edinmeyi üzerine vazife edinmiştir. İstanbul’un fethi sonrası kendisini İspanya’dan sürgün ettirip Hanedanlıkta konuşlanmasının temelinde de bu şekil bir düz mantık yatmaktadır. Osmanlı’nın tasfiyesinden veya tarih sahnesinden çekilmesinden tutunuz da, Osmanlı sonrası kurulan Cumhuriyette etkin ve yetkin bir şekilde konuşlanmasını da yine aynı düz mantık çerçevesinde değerlendirmek icab edecektir. Bu mevzuda hikmet penceresinden daha pek çok şey söylemek mümkündür. Maksad hasıl olmuştur düşüncesiyle mevzuyu burada sonlandırmak istiyorum. Hoşça kalın, Allah’a emanet olun!

 

Osman Temiz

17 Ekim 2023, Eyüp Sultan-Rami / İstanbul

 

 

Yorum / YANIT